30 Nisan 2016 Cumartesi

İnsandaki Şaşırtıcı Gerçekler

Tıp dünyasının pek bilinmeyen bazı şaşırtıcı gerçekleri bir almanakta toplandı.

İtalyan La Stampa gazetesinde çıkan habere göre, Irving Wallace, David Wallechinsky ve Amy Wallace tarafından kaleme alınan almanakta, tıbbi bir takım gerçekler okuyucuyla buluştu.
İşte bunlardan bazıları şöyle:
- Her insan yaşamı boyunca 22 kilogram deri kaybediyor.
- Her bin bebekten biri tek dişle doğuyor.
- İnsanın kromozom sayısı 46, bezelyeninki 14 ve tatlı su istakozu da denilen kerevitinki ise 200.
- İnsan vücudundaki damarların uzunluğu yaklaşık 96 bin kilometre
- İnsan açlıktan önce uykusuzluktan ölüyor.
- Her 20 kişiden birinin ve çoğunlukla da erkeklerin kaburga sayısı 1 fazla.
- İnsanın saç teli sayısı yaklaşık 100 bin.
- Kalp günde ortalama 100 bin kez atıyor.
- Ceninler rock müziğine ve yüksek sese tekme atarak tepki gösteriyor.
- 300 kemikle doğan insanoğlunun yetişkinliğinde bu sayı 206'ya düşüyor.
- Sağlıklı bir insanın tırnağının tam olarak gelişmesi 4-6 ay sürüyor.
- Diş minesi insan vücudundaki en sert madde.
- Böbrekler kanı günde 300 keze kadar filtreliyor.
- Parmaklar ortalama bir hayat boyunca yaklaşık 25 milyon kez kıvrılıp açılıyor.

Atom Bombası Hakkında Bilinmeyenler


Atom bombasını ilk kez yapmayı başaran ABD, ilk atom bombasını 16 Temmuz 1945'te New Jersey eyaletindeki Alamogordo hava üssünde patlattı. Bu patlamada inanılmaz derecede kuvvetli bir ışık16 km uzaklardaki dağları bile aydınlattı. Ateşten bir top 12,000 metreye yükseldi.

İkinci Dünya Savaşı’nda, savaş amacıyla kullanılan ilk atom bombası, 6 Ağustos 1945'te Japonya’da Hiroşima şehrine atıldı. Patlamada 66,000 kişi öldü, 69,000 kişi de yaralandı. Üç gün sonra Nagasaki’ye atılan atom bombası ise 37,000 kişiyi öldürdü, 40,000 kişiyi yaraladı.

Atom bombası patlatılınca, bir sarsma dalgası meydana gelir. Bu dalganın hızı ses hızından yüksektir. Atom bombası, genel olarak bu sarsma dalgasının etkisini artırmak için yerden yüksekte patlatılır. Bu dalga yere çarptıktan sonra yeniden yukarı doğru sıçrar. böylece aşağı doğru inip çıkan yeni sarsma dalgalarının oluşmasına yol açar.

Diğer yandan bombanın patladığı yerdeki hava ısınır; büyük bir hızla genişleyerek bir boşluk meydana getirir. Bu boşluğu doldurmak için hücum eden soğuk hava, şiddetli bir kasırgaya yol açar. Böylece atom bombası, iki yönden yakıcı, yıkıcı bir kuvvetle binaları devirir, canlıları öldürür.

DUNYANİN EN üNLü KALP DOKTORLARINDAN MEHMET ÖZ'üN ARABASINI TAMİR EDEN KİŞİYE VERDİĞİ İLGİNÇ YANIT...

DUNYANİN EN üNLü KALP DOKTORLARINDAN MEHMET ÖZ'üN ARABASINI TAMİR EDEN KİŞİYE VERDİĞİ İLGİNÇ YANIT...
Dunyanin en unlu kalp doktoru Mehmet Öz'ün arabasi bozulmus,
arabasini
tamire goturmus.
Tamirci  arabasinin kaputunu acmis ve Mehmet Öz'e donerek :

Size bir sey  soracagim. Nerede ise ben ve siz ayni isleri yapiyoruz.
Mesela ben simdi itina ile kaputu acacagim bir bakista problemin nerede
oldugunu anlayacagim, kapakciklari temizleyecegim, gerekirse kablolari,
motor yagini degistirecegim, hatta cok gerekli ise motoru cikarip
yerine yenisini takacagim.

Soylesenize nasil oluyorda siz milyon dolarlar
kazaniyorsunuz ama ben metelige kursun atiyorum ?

Bunu uzerine Mehmet Öz  tamircinin kulagina
egilmis ve soyle demis:

Bunlarin hepsini motor calisiyorken yapmayı
denesene !....

Erkeklerde Aşık Olma Belirtileri

Erkeklerde Aşık Olma Belirtileri
1-Sevdiği kadının olduğu yerde tüm dikkati sevdiği kadındadır. Aralıklı ama düzenlü göz kontağı kurar.
2-Konuşurken kolunuza ve omzunuza dokunur. Ama sanki bunu arkadaşmışta samimiyetten yapıyormuş gibi bir hava vermeye çalışır.
3-Sık sık saçlarını düzeltme hareketi yapar.
4-Sık sık kravatanı düzeltir. Eli kravatındadır.
5-Yürürken ben olduğumdan fazlayım yada buyum anlamında sürekli bir kasılma hali vardır.
6-Konuşurken sizle had safhada iligilendiğini belli etmek adına ve hatta sizi hissetmek adına adeta üzerinize abanır.
7-Başparmak kemere gider ve kemere baş parmağını asar.
8-Eli sık sık çenesine gider.
9-Size bakarak konuşurken gözlerini kısar.,
10-Öyle şaklabanlıklar yapar ki inanamazsınız. Bu size kendini sevimli ve vazgeçilmez göstermenin bir yoludur.
11-Yumuşak ve hafif sesle konuşur, yaşlılara yardım eder, çocukların topunu atar. Yani bak ben senin isteyeceğin tipte nazik ve centilmen bir erkeğim mesajı vermeye çalışır.
12-Aşk şarkıları dinler, çoğu zaman slow dur. Ama zaman zaman hareketli parçalara da kayma olur.
13-Uyku düzeni bozulmuştur. Az uyur. Az yemek yer. Alkol kullanıyorsa dozu artırır.
14-Garip bir cesaret içersine girer. Olur olmaz yerlerde sesli şarkılar söylemeye başlar.
15-Size gizli gizli şiirler yazar. Bunu okumaya utanır. Ancak bir yandan da yüreği ne kadar sevdiğini görmeniz açısından şiirini bir şekilde bilmenizi ister.
16-Sizin dışınızda tüm Dünya yı adeta siler. En yakın arkadaşarı, ailesi veya kariyeri sizden artık önemli değildir. Bunu gerektiğinde tereddüt etmeden vurgular.
17-Arkadaşlarına hiç çekinmeden aşık olduğunu söyler. Hatta aşk hikayeleri anlatır ve bunlara kulak kesilir. İşin sonunda lafı bu bağlamda arkadaşalrından alır.
18-Sevdiği kızın yanındaki tüm insanlara sevsin sevmesin cana yakın ve sevecen davranır.
19-Başka kızlar dikkatini fazla cezbetmez. Alıcı gözüyle bakmaz. Erkeklik olsun diye şöyle bakıp geçer.
20-Yaptığı işe ve etrafına konsantre olamaz.
21-Sevdiğinin dikkatini çekmek için elinden geleni yapar. Bazen bunu yaparken komik durumlara düşer.
22-Sevdiği kız gelince eli ayağına dolanır, dili sürçer dikkat ettikçe hata yapar.
23-Sevdiğinin adını veya adının baş harflerini bir yere karalar.
24-Spor kıyafetler alarak genç ve dinamik olduğunu, takım elbise giyerek ciddi  ve kariyerli olduğunu göstermeye çalışır. Tabi doğal olarak bu evrede alışveriş merkezleriniz ziyaret etme frekansı artar.
25-Evden çıkarken aynaya yıllardır bakmayan adam, ayna karşısında bazen saatlerini geçirir.
26-Arkadaşlarının sık sık içmeye davet ederek, yada onların bu tür davetlerine eksiksiz iştirak ederekl ilk fırsattta sizi ne kadar sevdiğini söylemeyip rahatlar.
27-Başına gelen her olayı çok önemliymiş gibi sizinle paylaşır.
28-Telefon çaldığında yada mesaj geldiğinde anında koşup cevap verme yada mesajı kontrol etme isteğindedir.
29-Sevdiği ile konuşurken avuçları terler, kızarır kap atışları hızlanır.
30-Kışkançlık tripleri ve küsmeleri sık sık kendi ruhunda yaşanır.
31-Sevdiği kızın etrafında ki tüm erkekleri analiz eder. Sevdiği kızın  Günaydın dediği adama bile potansiyel bir rakip gibi bakarak mutlaka hakkında data toplamaya çalışır. Sevdiği kızın ağzını arar. -Kim bu diye cümleye başlar :)
32-Sevdiği kızı görünce midesinde kelebeklerin uçuştuğunu hisseder.
33-Sevdiğini bir an bile görünce bu ona günlerce yeteceğinden, bunun için fırsat kollayıp bahaneler yaratır.
 

Kadınlarda Aşık Olma Belirtileri


Kadınlarda Aşık Olma Belirtileri



Kadınlarda aşık olma belirtileri1-Saçıyla oynama ( Gözlerinizin içine bakarak genelde saçla oynama )
2-Kalabalık bir ortamda dikkatini size verir.
3-Ortamda sadece siz varmışsınız gibi davranır, sizle ilgilenir
4-Konuşurken gözlerinizin içine bakar (gözlerinze bakarken sıradan değil, derin bir ilgi vardır.)
5-Konuşma haricinde ise gözlerinize bakmaktan kaçınır ama suratında tebessüm vardır.
6-Anlamsız esprilerinize bile güler .
7-Uzaklara dalıp dalıp gider.
8-Yanınızdan geçerken bir tebeesüm ediyor ama yüzünüze bakmıyorsa,
9-Arkadaş ortamında laflara katılmaz, sizi düşünür.
10-Arkadaşlarına sevdiği erkeği ve özelliklerini anlatır.
11-Dikkat son derece dağınıktır. Arkadaş ortamında odaklanamaz. Sözler geç fark edildiğinden yüzde hemen bir tebessüm belirir.
12-Günlük 2 saat olan makyaj süresinin 3,5 saate çıkması.
13-Sürekli fal baktırma.
14-Giyimine çok dikkat eder. Giydiği elbiseyi bir kaç defa düşünür.
15-Giydiğini beğenmeyerek alışveriş merkezlerine sürekli ziyarette bulunma.
16-Slow müzik dinleme dönemi başalmıştır. Eğer ilişki başlamış ise hareketli müziklere geçilir.
17-Ufak tefek sakarlıklar söz konusu olabilir.
18-Başka erkeklere dikkatini veremez ve hatta bakmaz.
19- Bazen gereksiz yerlerde size kapris yapabilirler.
20-Bazı bayanlar ise bunu inkar yoluna gidebilir. Aşka inanmadıklarını söyleyip, bir süre sonra aşık olduğu adamı düşündüğünü gözlemleyebilirsiniz. Hatta bunu abartıp sevdiği erkeğe nazik davranmayanlar bile olabilir. Ama bu davranıştan bir süre sonra utanıp kızardıklarını görebilirsiniz.

29 Nisan 2016 Cuma




Bilgisayar Hızını Optimize Etmek ? Üç Basit Adım


Bilgisayarınızın hızını iyileştirmek için birçok yol mevcuttur. Ne var ki, yapılacak en iyi şey her zaman için temel şeylerdir ki bunlar aynı zamanda en basit adımlardır. Bilgisayarınız eski veya yeni olsun, bu üç basit adım en başta yapmanız gereken şeyler.

Bilgisayar hızını iyileştirmede ilk adım ' sabit diskinizi temizlemek. Bütün çalışan makineler gibi, bilgisayar da temizken daha iyi çalışır. Bir bilgisayar söz konusu olduğunda, dijital olarak temizse daha iyi çalışır. Bunu söyledikten sonra bilgisayarınızın sabit diskini temizlemeniz gerektiğini ekleyelim. Üç aydan daha uzun bir süredir dokunulmamış herhangi bir kullanılmayan dosyanın gitmesi gerekir.

Bu, üç aydan daha uzun süredir erişilmemiş her belge, resim, müzik, video ve bütün diğer dosyaların sabit diskinizden silinmesi gerektiği anlamına gelmektedir. Eğer bu dosyalardan bir kısmını tutmak istiyorsanız, bunları CD'ye çekin. Onları sabit diskinizde saklama alışkanlığından vazgeçin.

Ayrıca sisteminiz tarafından artık kullanılmayan dosyaları da sistemden uzaklaştırmak için Disk Temizleme aracını kullanmalısınız. Bu kullanılmayan sistem dosyaları, birkaç GB boyuta bile ulaşmış olabilirler. Bu yüzden onları kaldırdığınızdan emin olun.

Bilgisayar hızını iyileştirmede ikinci adım ' kullanılmayan uygulamaları kaldırın. Bazı uygulamalar bilgisayarınız açılırken bir takım programlar çalıştırırlar ve bu da bilgisayarınızın açılmasını güçleştirir. Dahası, bunlardan bazıları bilgisayarınızın kaybetmemesi gereken bazı değerli sistem kaynaklarını da tüketirler.

Bu yüzden bu uygulamalardan kurtulmak için Program Ekle/Kaldır aracını kullanın.

Bilgisayar hızını iyileştirmede üçüncü adım ' diskinizi birleştirin. Eğer üçüncü adımı atlarsanız, ilk iki adımın hiçbir anlamı kalmaz. Ve üçüncü adımın size verebileceklerini maksimize etmek için ilk iki adımı da ihmal etmemelisiniz. Disk birleştirme, bilgisayar hızını iyileştirmede gerçekten de çok önemli bir yer tutmakta. Zamanla bilgisayarınızdaki dosyalar parçalara ayrılacak ve sıraları bozulacak, bu da sisteminizin dosyaları bulmasını güçleştirerek, bu arada geçen zamanı uzatacaktır.

Bu yüzden dosyalarınızı tekrar sıraya koyun, ayda EN AZ BİR KERE Disk Birleştirme aracını çalıştırın. Bu, bilgisayar hızınızın her zaman optimize olacağını garanti eder.

Bilgisayar Almak İçin Beş İpucu



Bilgisayar almak büyük bir mesele olabilir, özellikle de teknoloji acemileri için. Bazıları ne alacağına ve hangi modellere bakacağına dair fikir sahibi olabilir ama ilk bilgisayarını alan biri için bu, yıldırıcı bir iş olabilir. Birçok marka, model ve özellik seçeneklerine bakarak sizin için en iyinin hangisi olduğuna nasıl karar verirsiniz' En iyi bilgisayar için bazı tavsiyeler olsa da, bu cevap ne yardımcıdır ne de somuttur ve gerçekte mağaza çalışanına hiçbir şey ifade etmez.

Bilgisayar alma İpuçları:

1- Bilgisayar Ne İçin Kullanılacak ' En önemli mesele bilgisayarın ne için kullanılacağıdır. Eğer temel olarak internette gezinti yapıp, e-posta gönderip, basit kelime işlem programlarını kullanacaksanız, temel özelliklere sahip basit bir bilgisayar işinizi görecektir.

Fakat eğer bilgisayarı eğlence için, oyun oynamak, çok sayıda müzik depolamak için alıyorsanız, yüksek miktarda RAM, iyi bir ekran kartı ve büyük bir sabit diskin yanı sıra son sistem bir işlemciye ihtiyacınız olacaktır.

Eğer bir video veya dijital ortam hayranıysanız, büyük video ve resim düzenleme yazılımlarını çalıştırmak için yine son sistem bir makineye ihtiyacınız var demektir.

2- Bütçenizi Kararlaştırın ' Alışveriş yaparken en iyisini ve en yenisini almak kolaydır. Ama genellikle en pahalı bilgisayarlar, ihtiyacınız olmayan özellikler barındırır ve bunlara boş yere para vermiş olursunuz. Bütçenizden şaşmayın ki daha sonra pişman olmayasınız.

3- Bütün Çevre Birimlerine Sahip Bir Sistem Alın ' Her bilgisayar dört bileşene ayrılabilir: İşlemci, monitör, klavye ve fare. Bunların hepsini barındıran tam bir sistem almak en iyisidir, çünkü daha ucuza mal olur.

4- Alabildiğiniz En Büyük Monitörü Alın ' Bu, fazladan para harcamanıza değecek bir alandır. Daha büyük monitörleri kullanması daha kolaydır, göze daha iyidir ve eğer bilgisayar başında uzun zaman harcamayı düşünüyorsanız daha eğlencelidir, inanın bana mesele bilgisayar monitörleri olduğunda ne kadar büyükse o kadar iyidir.

5- İnternetten Fiyat Araştırın ' Eğer mağaza ve internet fiyatlarını karşılaştırırsanız, internet fiyatlarının ucuzluğuna şaşırabilirsiniz. Aslında, en hızlı işlemci, en hızlı modem, en çok bellek, en büyük sabit disk gibi şeyleri, mağazadaki standart ürün fiyatına bulabilirsiniz. Bazıları internet alışverişinin güvenilirliğinden şüphe duysa da gerçekte binlerce insan elektronikten otomobile kadar pek çok şeyi internet üzerinden almaktadır, yani bu güvenlidir, özellikle müşteri yorumları ve puanlama gibi özelliklerin olduğu tanınmış sitelerden alışveriş yapıyorsanız.


Son 25 Yılın En İyi 20 Korku-Bilim Kurgu Filmleri




Imdb sitesinin 23 Nisan 2016 tarihinde yaptığı bir araştırmada en çok oy ve en yüksek puan alan korku, bilim-kurgu filmleri listelenmiş. Bakalım bu son 25 yılın en sevilen 20 korku, bilim-kurgu filmleri nelermiş...

1. Alien³ (1992) ve Prometheus (2012) – Puan: 6.4 ve 7.0


Alien (1992) - Puan: 6.4 - Fragman

Yönetmenliğini Ridley Scott'ın yaptığı 1979 yapımı bilim kurgu filmi. Yaratık'ın tasarımını İsviçreli garip tasarımcı H.R. Giger yapmıştır. 
1980 yılında En İyi Sanat Yönetimi ve En İyi Efekt dalında Akademi Ödülleri'ne aday olan film, Efekt dalında bu ödüle layık görülmüştü. 
"Yaratık", 2002 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilerek ABD Ulusal Film Arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verilmiştir.
Prometheus (2012) - Puan: 7.0 - Fragman


Alien yönetimi Ridley Scott, senaristliğini Jon Spaihts ve Damon Lindelof'un yaptığı, başrollerdeNoomi Rapace, Michael Fassbender, Guy Pearce, İdris Elba, Logan Marshall-Green ve Charlize Theron gibi isimlerin oynadığı 2012 yapımı bilim kurgu filmi. 21. yüzyıl sonlarında doğru, birkaç antik kültürün eserleri arasında keşfedilen yıldız haritaları Prometheus mürettebatının ilgisini çekmektedir. İnsanlığın kökeni arayan mürettebat farklı bir gezegene gelerek insan ırkının yok olmasına neden olabilecek bir tehdidi keşfeder.

2. Daybreakers (2009) – Puan: 6.5





Daybreakers (2009) – Puan: 6.5Fragman
Sene 2019'dur. Gizemli bir salgın yeryüzünü kasıp kavurmuş, dünya nüfusunun çoğunluğunu vampire dönüştürmüştür. İnsan ırkı artık tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ikinci sınıf bir türdür. Vampirler tarafından avlandıkları ve soyları tükenesiye dek çiftlik hayvanı gibi beslendikleri için gizlenmek zorundadırlar.Şimdi her şey, insan kanıyla beslenmeyi reddeden vampir araştırmacı Edward Dalton'ın elindedir. Dalton vampirlerin açlığını gidererek kalan az sayıda insanın hayatını kurtaracak, kana alternatif bir maddeyi mükemmelleştirmeye çalışmaktadır. Ama zaman ve umut tükenmektedir ta ki Ed, kendisini sarsıcı bir tıbbi buluşa götüren sağ kalmış insan Audrey'yle karşılaşana dek. Bu sayede gerek insanların gerek vampirlerin, uğrunda ölecekleri bir bilgiyle donanan Ed'in insan ırkının kaderini belirleyecek savaşta kendi ırkına karşı mücadele vermesi gerekecektir...

3. 30 Days of Night (2007) – Puan: 6.6



30 Days of Night (2007) – Puan: 6.6 - Fragman
Alaska'nın ücra bir köşesindeki Barrow kasabası her kış, 30 gün boyunca, zifiri karanlığa gömülür. Çoğu kasaba sakini güneye yöneldiği için hüzünlü bir dönemdir bu. Bu kış, ortaya gizemli bir grup çıkar: Bu grup, kasabada kalan insanlarla beslenmek için son bulmayan bu karanlıktan faydalanmayı beklemektedir. 
Barrow Şerifi Eben (Josh Hartnett), ayrı yaşadığı karısı Stella (Melissa George), ve sayıca gitgide azalan hayatta kalanlar grubu tekrar gün ışığına kavuşana dek ayakta kalmak için ellerinden gelen her şeyi yapmak zorundadırlar...

4. Event Horizon (1997) – Puan: 6.7



Event Horizon (1997) – Puan: 6.7 - Fragman
Yıl 2047'de bir araştırma ekibi görev sırasında kara delikte kaybolur. Ancak gemi bi süre sonra geri döner hem de son derece ölümcül olarak.
"Ufuk Faciası"nda Sam Neil, son derece zeki ama bir o kadar da sorunlu bir bilimadamı olan Dr. William Weir rolünde. Yıllar önce, Güneş Sistemi'nde keşifler yapmak için yola çıkan ama bir daha haber alınamayan Event Horizon adlı uzay gemisini dizayn eden Dr. Weir, aradan yedi yıl geçtikten sonra uzaydan gelen bir yardım isteme sinyali aldığını ve geminin Neptün gezegeni yakınlarında yeniden görüldüğüne işaret ediyor. Bu sinyal üzerine Event Horizon'ı kurtarmak amacıyla kısa adı USAC olan Birleşik Devletler Uzay Komutanlığı tarafından bir operasyon düzenleniyor. Uzayın derinliklerine açılan Dr. Weir ve kurtarma ekibinin üyeleri kazazedeleri ararlarken esrarengiz uzay gemisinin içindeki korkutucu sırlarla yüzyüze geliyorlar.

5. Resident Evil (2002) – Puan: 6.7



Resident Evil (2002) – Puan: 6.7 - Fragman
Son günlerin popüler video oyun serisi Resident Evil'ı konu alan bu hareketli ve heyecan yüklü filmin başrollerinde Milla Jovovich (Alice), Michelle Rodriguez (Rain) ve Eric Mabius (Cruel Intentions) var. 
Filmde, iyinin kötüyle, insanın bilgisayarla ve yaşayanların ölümsüzlerle olan savaşı anlatılıyor. Bir biyo-mühendislik şirketi olan Umbrella Corporation tarafından idare edilen büyük yeraltı araştırma merkezi Hive'de korkunç şeyler gizlenmiştir. Ölümcül bir virüs salgının ortaya çıkmasından sonra, Hive'ı denetleyen bir süper bilgisayar olan Kızıl Kraliçe, önlem olarak tüm merkezi dışarıya sızıntı olmasın diye mühürler ve içinde çalışanları da öldürür. Alice ve Rain Umbrella'nın tüm araştırma ekibini yok eden virüsü izole etmek için komandolardan oluşan takıma rehberlik etmek zorundadırlar. Takım kısa zamanda işçilerin gerçekte ölmüş olmadığını keşfeder.

6. Pandorum (2009) – Puan: 6.8



Derin karanlıkta dünyadan 500 mil uzakta terk edilmiş bir gemi ve yönünü kaybetmiş, kim olduklarına ve oraya nasıl geldiklerine dair hiçbir şey hatırlamayan bir grup astronot. Kimsenin söylemeye cesaret edemediği korku heryerde dolaşırken astronotlar korkutucu gerçeği keşfetmek üzeredir. Geldikleri yerde yanlız değildirler ve insanlığın kaderi onların elindedir... Korku bundan sonra olacaklardır.


7. Hellboy (2004) ve Hellboy II: The Golden Army (2008) – Puan: 6.8 ve 7.0




Hellboy (2004) – Puan: 6.8 - Fragman
60 yıl önce, İkinci Dünya Savaşı sırasında cehennem alevleri içinde doğan Hellboy, Yeryüzü'ne kötü ruhlu çılgın bir adam olan Grigori Rasputin tarafından kötülük yapması için getirilmiştir.
Ahiretin habercisi olan Hellboy, Profesör Broom yönetiminde Müttefik Kuvvetler'in gizli bir kuruluşu tarafından kurtarılır. Profesör Broom, Hellboy'u kendi çocuğu gibi büyütür ve çocuktaki olağanüstü yetenekleri geliştirir. Karanlık kökenine rağmen, Hellboy şaşırtıcı biçimde iyilik yanlısı biri olur ve dünyayı tehdit eden kötü güçlerle savaşır. Rasputin'in amacı ise Hellboy'u tekrar karanlık tarafa geçirmek ve güçlerini bir dünya savaşı çıkarmak için kullanmaktır...
Hellboy II: The Golden Army (2008) – Puan: 7.0 - Fragman
“Bu filmde dünyamızı felakete sürükleyen Naziler, makineler ve çılgın bilim adamları yerine kendi dünyamızdan çıkarıp bir köşeye attığımız eski tanrılar ve karakterler var. Ben bu karakterleri Amerika’da kızılderililerin şu an içinde bulunduğu duruma benzetiyorum. Kızılderililer özel koruma alanlarına sürüldüler. Oralara giderseniz yaşlı ve bilge bir kızılderilinin size, ‘Zaten olacağı buydu. Artık mücadele edecek gücümüz kalmadı. Kaderimizi kabullendik’ dediğini duyabilirsiniz. Geronimo ruhlu bir başka kızılderili ise, ‘Aksi takdirde beyaz adamı öldürmeye devam ederdik’ diyecektir. Bizim filmimizdeki durum da buna benzer. Elf karakterlerimiz vardır. Bunlar bir köşeye çekilmişlerdir. Eğer geri çekilmemiş olsalar dünyayı ele geçireceklerdir. Kızılderililer nükleer savaş başlığına sahip olsalardı sorusunun bizim filmimizdeki eşdeğeri elflerin aslında kullanabilecekleri müthiş silahlara sahip olmalarıdır. Peki bunlar günün birinde o silahları kullanmaya karar verirse ne olur?

8. Blade (1998) ve Blade II (2002) – Puan: 7.1 ve 6.7




Blade (1998) – Puan: 7.1 - Fragman
Yarı insan yarı ölümsüz Blade, insan ırkını ortadan kaldırmayı planlayan vampirlere karşı amansız bir savaş vermektedir. Deacon Frost adlı genç vampirin kıyamet gününü başlatacak gizli bir törenin şifrelerini çözdüğünü öğrenir ve ölümsüzlerden oluşan bir orduya karşı tek başına harekete geçer. Ancak Kan Tanrısı La Magra’nın yeryüzüne inip kıyameti başlatması için Blade’in kanına ihtiyaç vardır. İnsan ırkının koruyucusu bu süper kahraman istemeden insanlığın sonunu getirecek midir? Çizgi roman geleneğinin görsel ögelerini bir kara film atmosferiyle birleştiren Blade, özellikle dövüş sahneleri ve Wesley Snipes’ın oyunculuğuyla mutlaka izlenmesi gereken klasik bir kült film.
Blade II (2002) –Puan: 6.7 - Fragman
Bir vampir topluluğu içinde eşine az rastlanır bir mutasyon gerçekleşmiştir ve yeni bir vampir ırkı olan 'Reaper'lar doğmuştur. Bu kana doymayan vampir türü, sadece insanların değil vampirlerin de varlığını tehdit etmektedir. Çünkü yeryüzündeki insan sayısı giderek azalmakta ve vampirler aç kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadırlar. Blade ve Whistler geri döndü! Hatta onlara bir zırh uzmanı olan Scud da katıldı. Gölge Kurulu, bu korkunç durumdan ancak Blade'in ve arkadaşlarının yardımıyla kurtulacağının farkındaydı.

9. Underworld (2003) ve Underworld: Evolution (2006) – Puan: 7.0 ve 6.8




Underworld (2003) – Puan: 7.0 - Fragman
Tarihler boyunca birbirleri için rakip olmuş olan Vampirler ve Lycanlar (Kurt Adamlar) sonunda içlerinden yalnızca bir ırk hayatta kalana dek savaşmaya kararlıdırlar. Bu savaşın ortasında bir Vampir savaşçı olan Selene bir insan olan Doktor Michael'ın Kurt Adamlar tarafından kaçırıldığını öğrenir ve onun peşine düşer...
Underworld: Evolution (2006) – Puan: 6.8 - Fragman
Gizli ve iyi korunan sırları ve bir vampire avcısının ihaneti ile Vampir imparatorluğu gücünü arttırarak yüzyıllar süren savaşı devam ettiriyordu. Şiddet ve korkunun sınırları gittikçe genişlemekteydi. Fakat bir ölümsüzün güce karşı duyduğu doymak bilmez istek Vampirler ve Lycan'lar arasında yeni ve içinden çıkılması güç kinlere sebep olacaktı.

10. Pitch Black (2000) ve The Chronicles of Riddick (2004) – Puan: 7.1 ve 6.7




Pitch Black (2000) – Puan: 7.1 - Fragman
Bir uçak kazası sonucu yabancı bir gezegene inmek zorunda kalan bir gurup korsan yolcu, çok geçmeden kaçak mahkum Riddick'in dışında korkmaları gereken başka varlıklar daha olduğunu keşfedeceklerdir. 
The Chronicles of Riddick (2004) – Puan: 6.7 - Fragman
Vin Diesel kült film Pitch Black'in anti kahraman karakteri Riddick ile bir kez daha karşımıza çıkıyor. Riddick başına ödül konmuş bir kaçaktır. Peşindeki paralı askerlerden kurtulmaya çalışırken kendisini savaşın ortasında bulur hemde hiç ait olmadığı bir savaşın. Necromonger ordusu tüm kainatın geleceğini tehdit etmekte, ona boyun eğmeyen ırkları ortandan kaldırmaktadır. Riddick insanlığın kaderini kurtaracak, kötünün karşısına çıkabilecek tek kötüdür. Peki o kendi hayatı dışında başka hayatları da kurtarmakla ilgilenmekte midir? Büyüleyici özel efektler, fantastik bir dünyada geçen inanılmaz aksiyon sahneleri ve Judi Dench, Thandie Newton gibi tamamı yıldız oyunculardan oluşan kastı ile Riddick Günlükleri, heyecanın bitip tükenmediği, daha önce yaşamadığınız bir deneyim.

11. World War Z (2013) – Puan: 7.0




World War Z (2013) – Puan: 7.0 - Fragman
Film Birleşmiş Milletler çalışanı Gerry Lane’in (Pitt) hikayesini anlatıyor. Lane orduları ve hükümetleri deviren ve hatta insanlığı yok olma noktasına getiren zombi salgınını durdurmak için zamana karşı yarışıyor. Enos Gerry’nin eşi Karen Lane, Kertesz ise Gerry’nin silah arkadaşı Segen karakterini canlandırıyor.

12. Cloverfied (2008) – Puan: 7.1



Cloverfied (2008) – Puan: 7.1 - Fragman
loverfield, beş kişilik bir grubun gözünden New York’ta gerçekleşen bir canavar saldırısını anlatıyor. Olup bitenleri, karakterlerden birinin elindeki titreyen kameradan izliyoruz. 
Titreyip duran kameralara bir itirazınız yok mu? Öyleyse Cloverfield’a da bir itirazınız olmaz. Matt Reeves’in filminde, New York’a musallat olan bir canavarın marifetleri, ondan kaçan küçük gruptan birinin elindeki sarsılan kamerayla anlatılıyor. Bu açıdan bakınca, filmi The Blair Witch Project / Blair Cadısı ile karşılaştıranları haklı bulabilirsiniz. Ancak Blair Cadısı’nın karakterleri, birbirine bağırıp duran sinir bozucu insanlardı. Cloverfield’da ise, karakterlerin başına gelenlerle, geleceklerle ilgileniyorsunuz. Yapımcılığını J.J. Abrams’ın üstlendiği filmin yönetmeni Matt Reeves, geleneksel bir canavar filmi hikayesini, karakterlerden birinin taşıdığı bir aktüel kamera marifetiyle aşağıdan yukarı doğru bakarak anlatmış.

13. The Ring (2002) – Puan: 7.1




The Ring (2002) – Puan: 7.1 - Fragman
İzleyen herkesin yedi gün sonra ölümüne sebep olan kabus dolu bir kasetin efsanesi kulaktan kulağa dolaşmaktadır. Tam o sırada 4 gencin sıradan bir kaseti izledikten tam 7 gün sonra gizemli bir şekilde ölümle buluşması, araştırmacı gazeteci Rachel Keller'ın (Naomi Watts) ilgisini çeker. Rachel bu esrarengiz kasedin izini sürer ve merakına hakim olamayarak kasedi izler... 
Efsane gerçek oluyor, zaman işliyor, Rachel'ın Halka'nın gizini çözmek için yedi günü var...

14. The Mist (2007) – Puan: 7.2




The Mist (2007) – Puan: 7.2 - Fragman
 Ansızın patlayan fırtına sonucunda David Drayton'un da evi hasar görmüştür. Kasabada elektrikler kesilmiş, her yeri enkaz, moloz ve yıkıntılar kaplamıştır. David, kasabadaki süpermarkete gidip tamir malzemesi almayı akıl eder. Kabus gibi bir günde süpermarkete gitmek David'e günün en kolay işi gibi gelir ama fena halde yanılmaktadır.
Öldüren Sis - The Mist'teki fırtına, David Drayton ve komşularını bir dizi olaylar zincirinin tam göbeğinde bırakır.

15. The Descent (2005) – Puan: 7.2




The Descent (2005) – Puan: 7.2 - Fragman
Altı kız arkadaş mağara inişi yapacakları korkusuz bir tatil için bir araya gelmişlerdir. Beklenmedik bir kayanın düşüşü girdikleri mağarada çıkış yollarını kapatır. Labirenti andıran tünellerde çıkış yolunu ararlarken, kendilerini bir anda karanlıkta yaşamaya adapte olmuş aç ve saldırgan yaratıkların avı olarak bulurlar. 
Diğerleri hayatta kalmak için savaşırken, Sarah (Macdonald), yakın zamanda ailesinin ölümü ile girdiği yalnızlık sendromundan henüz kurtulamamıştır. Arkadaşlar arasındaki eski sırlar ortaya döküldükçe, birbirlerine sırtlarını dönmeye başlarlar. İhanete uğramış ve çaresiz bir durumdayken Sarah, hayatta kalmak için tek yapmaları gerekenin en az yaratıklar kadar vahşi olmak olduğunu anlar.

16. I Am Legend (2007) –Puan: 7.2




I Am Legend (2007) –Puan: 7.2 - Fragman
Robert Neville (Will Smith) çok başarılı bir bilim adamıdır, ama o bile, durdurulamayan, tedavi edilemeyen, insan yapımı o korkunç virüsü kontrol altına alamamıştır. Her nasılsa virüse bağışıklık gösteren NevilleNew Yorkşehrinden, hatta belki dünyadan arta kalan yerde, hayatta kalmış tek insandır. 
Neville üç yıl boyunca inancını yitirmeden her gün telsiz mesajı göndererek, umutsuz bir şekilde, hayatta kalmış başka insanlar bulmaya çalışır. Ama yalnız değildir. Salgının mutanta dönüştürdüğü kurbanlar, yani “Virüslüler” karanlıkta pusuya yatmış…Neville’in her hareketini izlemekte…ölümcül bir hata yapmasını beklemektedirler.

17. Dawn of the Dead (2004) – Puan: 7.4




Dawn of the Dead (2004) – Puan: 7.4 - Fragman
George A. Romero’nun aynı adlı ünlü filminin yeniden çevrimi Dawn of the Dead, aynı zamanda Zack Snyder’ın grafik şiddetle ilk randevusu. 
Modern zombi filmi çekme sınavını başarıyla veren isimlerden biri Zack Snyder. 2004 tarihli filmi Dawn of the Dead / Ölülerin Şafağı’nda bu işin en büyük ustası George A. Romero’nun izinden giden Snyder, türe önemli bir yenilik getirmedi belki ama en çarpıcı zombi filmlerinden birine imza attığı bir gerçek. Romero’nun 1978 tarihli aynı adlı filminin bir yeniden çevrimi olan Ölülerin Şafağı, amansız bir virüsün tüm kenti zombiye çevirdiği bir sabah başlıyor ve henüz zombileşmemiş bir avuç insanın kendilerini bir alışveriş merkezine kapatarak hayatta kalma mücadelelerini anlatıyor. Bomboş alışveriş merkezinde vakit öldürmeye çalışan ve arada dışarıdaki yaşayan ölüleri uzaktan ateş etmek suretiyle huzura kavuşturarak eğlenen kahramanlarımız tehlikenin fazlasıyla yaklaşması sonucu bir plan yapmaya karar verir. Yaparlar da, ama hayat ve ölüm arasındaki şafak çizgisi onların sandığı kadar yakın değildir anlaşılan. Zombi filmlerinden hoşlananlar için kaçırılmayacak bir fırsat.

18. Rec (2007) – Puan: 7.5




Rec (2007) Puan: 7.5 - Fragman
Genç bir TV muhabiri olan Angela ile haber kameramanı Pablo, itfaiyecileri konu edinen bir program hazırlamaktadırlar. 
Oldukça sıkıcı geçen program bir telefonun gelmesiyle hareketlilik kazanır. Yaşlı bir kadının geçirdiği ev kazası ile ilgili gelen bu ihbar üzerine Angela ve Pablo itfaiyecilerin peşine takılır. Kadının evine varan ekip, evin içinden korkunç çığlıklar duyarlar.

19. 28 Days Later (2002) ve 28 Weeks Later (2007) – Puan: 7.6 ve 7.0




28 Days Later (2002) – Puan: 7.6 - Fragman
Güçlü bir virüs serbest kalmıştır. Bir damla kanla bulaşabilen ve saniyelerle yıkıcı olabilen virüs, bulaştığı kişileri sürekli bir cinnet ve cinayet işleme isteğine sürüklemektedir. 28 günde ülke baştan aşağı kavrulmuştur, ve geriye kalan bir avuç insan yeni bir gelecek yaratma çabalarına başlarlar, ne var ki önlerindeki tek tehlike ölümcül virüs değildir...
28 Weeks Later (2007) – Puan: 7.0 - Fragman
Rage virüsünün Britanya adalarına yayılmasından altı ay sonra, düzen yeniden sağlamış ve karantina altındaki bölgelere insanlar tekrar yerleşmeye başlamıştır. Ülke tekrar inşa edilirken, yurtlarına geri dönen bir mülteci aile tekrar bir araya gelmenin sevinci içindedir. Fakat içlerinden birisi korkunç Rage virüsü taşıyıcısıdır.

20. Let the Right One In (2008) – Puan: 8.0




Let the Right One In (2008) Puan: 8.0 - Fragman
John Ajvide Lindqvist'in çok satan ve İngiliz basını tarafından "Stephen King'in varisi niteliğinde" diye adlandırılan romanından uyarlama olan Gir Kanıma, Kuzey sinemasının hatırı sayılır yönetmenlerinden Thomas Alfredson'ın yorumuyla son dönemde bolca izlediğimiz vampir filmlerine yeni bir soluk getiriyor.
Morrissey'in Let The Right One Slip In şarkısından esinlendiği öne sürülen film adı, aynı zamanda bir vampirin birinin evine girmeden önce davet edilmesi gerektiği mitine de referans veriyor...
Oskar Stockholm'un banliyölerinde yaşayan, çevresi tarafından pek aldırış edilmeyen 12 yaşında bir çocuktur. Oldukça sıradışı bir kız olan Eli'ye aşıktır. Oskar, güneş ışığına dayanamayan, geceleri dışarı çıkan Eli'nin sırrını öğrenir. Onun başka insanların kanına muhtaç olan bir vampir olması Oskar'ı bir seçimin eşiğine getirir.